Göz arkasındaki basınç hissinin en sık nedenleri şunlardır:
• Baş ağrısı: Özellikle gerilim tipi baş ağrısı ve migren, göz arkasında basınç hissine neden olur.
• Gözleri yormak: Uzun saatler ekran karşısında çalışmak, gerekli olduğu halde gözlük kullanmamak veya gözlük derecelerinin yetersiz olması gibi nedenler; göz arkasında baskı hissine yol açabilir.
• Sinüzit: Gözlerimizin ve burnumuzun yakınında “sinüs” denen içi hava dolu boş alanlar vardır. Bu alanların iltihaplanmasına “sinüzit” denir ve göz arkasında basınç hissi yaratabilir.
• Diş sorunları: Diş ağrısı, gözün arkasında ağrı veya basınç olarak hissedilebilir.
• Açı kapanması glokomu: Göz tansiyonu (glokom) hastalığının çeşitli tipleri vardır. En sık glokom tipi olan açık açılı glokomda ağrı izlenmezken; “açı kapanması” denen glokom tipinde gözde ve göz arkasında basınç hissedilir.
Göz arkasında basınç hissedersek ne yapmalıyız?
Miyopinin gelişimi ve ilerlemesi, çeşitli faktörlerden etkilenir:
• Genetik: Bir kişinin ebeveynlerinden biri miyop ise, miyop olma riski üç kat daha fazla olabilir. Her iki ebeveyn de miyopsa, altı kat daha fazla riskleri olabilir.
• Yakına bakmak: Okuma ve dijital ekran süresi gibi uzun süreli yakın çalışma, miyop olma ihtimalinin daha yüksek olmasıyla ilişkilidir.
Miyopiyi kontrol etme
Miyopinin ilerlemesini yavaşlatmak için:
• Çocuklarda gözlük derecesi TAM verilmeli, yani derece DÜŞÜK TUTULMAMALI.
• Miyopi kontrol gözlükleri – Belirli bifokal, progresif diğer özel olarak tasarlanmış gözlük camları miyopi ilerlemesini yavaşlatabilir.
Diyabet (şeker hastalığı) gözleri nasıl etkiler?
Şeker hastası olduğunuzda, vücudunuz ya hücrelere glikoz (şeker) sağlayan bir hormon olan insülini üretmez ya da insüline yanıt vermez. Kan dolaşımında çok fazla glikoz olması, göz damarları da dahil olmak üzere tüm kan damarlarına ve sinirlere zarar verebilir.
Diyabetik retinopati (şekerin göze vurması)
Diyabetik retinopati, körlüğün en yaygın nedenlerinden biridir. Diyabet, retinanın (ağ tabaka) kan damarlarının sızdırmasına veya retina yüzeyinde anormal yeni kan damarlarının büyümesine neden olur. Ayrıca gözün görme merkezinde (sarı noktada) ödem oluşur. Tüm bunlar görmenin bozulmasına yol açar.
Glokom (göz tansiyonu)
Bir glokom türü olan neovasküler glokom, diyabetten kaynaklanır. Yüksek şeker seviyeleri, iriste (gözün renkli kısmı) yeni kan damarlarının büyümesine ve göz basıncında artışa neden olur.
Katarakt (gözümüzün içindeki merceğin şeffaflığını kaybetmesi)
Adenoviral keratokonjonktivitin bu kadar kolay yayılma nedeni, virüsün bulaştığı yüzeylerde haftalarca kalabilmesi ve virüse yakalanan kişinin belirti vermeden önce virüsü yaymaya başlamasıdır.
Bulaşma, solunum ve göz salgılarıyla temas yoluyla olur. Virüs, ortak havlu kullanımından da geçer. Virüs kapıldıktan 4-10 gün sonra enfeksiyon belirtileri başlar. Takip eden 12 gün boyunca, virüsü kapan kişinin bulaştırıcılığı devam eder.
Adenoviral keratokonjonktivitin belirtileri nelerdir?
Tanı koymak için çeşitli test yöntemleri mevcut olsa da genellikle test yapmaya gerek duyulmadan mevcut belirtilere dayanarak göz doktorunuz tarafından tanı konur. Ancak tanı konusunda şüpheler varsa, göz sürüntüleri, göz yaşı ve kan testi yöntemlerinden faydalanılır.
Göz nezlesi gözlerde şu belirtilere yol açar:
• Kızarma, kanlanma
• Sulanma
• Kaşıntı
Civa zehirlenmesinden kör olunur mu?
Çeşitli araştırmalar; kimi mesleki ortamlarda, gıdalarda ve güzellik ürünlerinde bulunan civanın göz sağlığı için tehlikeli olabileceğini gösteriyor.
Civa vücuda solunum, yutma veya deri yoluyla emilerek alınabilir ve kan dolaşımına girerek vücudun birçok bölgesini etkileyebilir.
Yüksek düzeyde civa gözün tüm bölgelerini etkileyebilir. Civanın gözde yarattığı sorunlar arasında merceğin renk değiştirmesi, bulanık görme, konjonktivit (göz akının üstündeki zarın iltihaplanması), retina (ağ tabaka) ve göz sinirinin etkilenmesine bağlı görme kaybı yer alır.
Maruz kalınan süre ne kadar uzunsa ve üründeki civa miktarı ne kadar yüksekse, kişinin görme kaybı da dahil olmak üzere riski o kadar fazladır.
Civa miktarı hangi sınırı geçmemeli?
Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), civanın ürünlerde milyonda 65 parçadan (ppm) fazla kullanılmamasını tavsiye ediyor.
Deprem sırasında diğer hayati organlardaki yaralanmaların tedavisine öncelik tanınırken, göz problemlerinin tedavisi ikinci planda kalabilmektedir. Oysa ki göz yaralanmalarının acil tedavisi, körlüğü önlemek için kritik öneme sahiptir. Gecikmiş başvurular, vakaların dörtte birinde ciddi görme kaybı ile sonlanabilmektedir.
Deprem öncesi göz sağlığınızı planlayın
Acil durum çantanıza aşağıdakileri koyun:
- Kullanıyorsanız dereceli gözlüğünüzün yedeği
- Varsa göz damlalarınız ve reçeteleriniz
- Kontakt lens kullanıyorsanız yedek kontakt lens, lens kutusu ve lens solüsyonu
- Deprem sonrası enkaz alanlarında kullanmak üzere koruyucu gözlük
Hangi göz hastalıkları bunama ile ilişkilidir?
• Diyabetik retinopati (şeker hastalığının göze vurması): %61 daha fazla bunama riski yaratır.
• Yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı): %26 daha fazla bunama riski yaratır.
• Katarakt (gözümüzün içindeki lensin şeffaflığını kaybetmesi): %11 daha fazla bunama riski yaratır.
Katarakt ameliyatı bunama riskini azaltabilir mi?
Evet!
JAMA Internal Medicine dergisinde 2021 yılında yayınlanan bir araştırma, katarakt cerrahisinin yaşlı yetişkinlerde bunama riskini düşürdüğünü buldu.
2022'de yapılan bir araştırma ise, net görüş ve sağlıklı gözlerin potansiyel olarak 100. 000 bunama vakasını önleyebileceğini tahmin ediyor.
Yaşa bağlı göz hastalıklarının belirtilerini erken yakalayın
Presbiyopi dışındaki yaşa bağlı göz hastalıklarının başlıcaları şunlardır:
Diyabeti veya insülin direnci olan kişilerin yıllık göz muayenelerini yaptırmaları ve kilolarını, kan şekerlerini, tansiyonlarını ve kolesterollerini düzenli takip etmeleri gerekir.
Bu hastalıklar ne kadar erken teşhis edilir ve tedaviye başlanırsa, görmeyi koruma şansı o kadar artar.
Sağlık Sorunlarını Kontrol Altında Tutun
Orta yaş genellikle yüksek tansiyon ve diyabet gibi sağlık sorunlarının ortaya çıktığı dönemdir. Bu hastalıklar göz sağlığını da etkiler.
Göz doktorunuza sağlık durumunuzu, kullandığınız ilaçları ve besin takviyelerini anlattığınızdan emin olun. Ayrıca göz doktorunuzla egzersiz, yeme-içme, uyku ve diğer yaşam tarzı seçimlerinizi konuşmalısınız. Unutmayın, genel sağlığınız ve göz sağlığınız birbiriyle ilişkilidir.